Cumhuriyet Halk Partisi’nde bugün grup toplantısı günüydü.
Genel Başkan Özgür Özel, grup toplantısında geçen yıl İYİ Parti’den istifa eden Bahadır Erdem’in CHP’ye katıldığını açıkladı.
CHP lideri, kürsüye davet ettiği Erdem’e rozetini taktı.
Özel, “CHP’ye çok önemli katkılar yapacak olan yakın mesai arkadaşımız olan Bahadır Erdem, babaevine katıldı.” diye konuştu.
Erdem ise “Benim ve ailem için çok önemli günde sayın genel başkanımıza benim hakkımda söylediği sözler için teşekkür ederim. Onur duydum. Türkiye’de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için, eşitlik ve kadın hakları için elimden gelen her şeyi yapacağım.” ifadelerini kullandı.
CHP lideri daha sonra gündemdeki konulara ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptıkları görüşmenin verimli geçtiğini söyleyen Özel, “Toplantıda görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim ancak sayın Bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz, bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabilirim.” dedi.
Hükümeti, 1 Mayıs’ta Taksim’in kutlamalara kapatılması üzerinden eleştiren Özel, İstanbul’da yaşanan olaylarla ilgili olarak tutuklanan 49 kişinin serbest bırakılmasını istedi.
CHP 26 MAYIS’TA EMEKLİ MİTİNGİ DÜZENLEYECEK
Özel’in ekonomiye yönelik eleştiriler de vardı. 26 Mayıs’ta Ankara’da emekli mitingi düzenleyeceklerini açıklayan Özel, “Milletinin çorbasının kaynamadığı bir sürece geldik. Bu yoksulluğu görmeliyiz.” dedi.
ADAYLIK TARTIŞMASI UYARISI
CHP lideri Özel, konuşmasında partililere adaylık tartışması uyarısında da bulundu.
“Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin gücünü azaltmaktan başka bir gayreti yoktur.” diyen Özel, “Hiçbir arkadaşımın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, istemem.” şeklinde konuştu.
Özel şöyle devam etti:
“CHP’nin genel başkanı olarak, kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.”
CHP liderinin konuşmasından satır başları şöyle:
“Basın özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biri. Bir ülkede tam demokrasi olması ancak basın özgürlüğünün olmasıyla mümkündür. Ve geçen hafta Dünya Basın Özgürlüğü günü kutlanırken, Barış Terkoğlu’na iki yıl hapis cezası verildi. FETÖ yargıya egemendi bu gerekçelerle ceza alıyorlardı, güya FETÖ yargıdan temizlendi yine aynı gerekçelerle ceza alıyorlar.
1 MAYIS ELEŞTİRİSİ
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyulmamasının sayısız örneğini yaşadık. Bunlardan bir tanesi de geçen hafta 1 Mayıs’ta oldu. Arabuluculuk teklif ettik ama tüm önerilerimiz reddedildi. Elimiz, emekçinin eli havada bırakıldı. AYM’nin açık kararına rağmen Taksim, 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kıymetli tarihi hazinelerinden bir tanesi olan sarnıçın önüne TOMA’ları dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı malesef tarihe geçti.
O gün birileri Anayasa’ya uymadılar. Anayasa’ya uymadıklar için emekçileri içeriye almadılar. Orada bulunanlar, itiraz edenler karşısında kendileri de birer emekçi olan polisimizle karşı karşıya getirildi. Her iki tarafı da uyarmıştık. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız, evladımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine önce gözaltına alındılar ve tutuklandılar. Bir tarafta AYM kararına direnen kanunsuz emri verenler, karşılarında gösteri ve toplantı yürüyüşü kanununa uymadı diye gençleri tutukluyorlar.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Anayasal bir haktır. Orantısız tutuklama kararının kaldırılmasını, gençlerin serbest bırakılmasını, milletten kanuna uyulmasını isteyenlerin önce Anayasa’ya uyması gerektiğini hatırlatıyorum.
EKONOMİ ELEŞTİRİLERİ
Milletinin çorbasının kaynamadığı bir sürece geldik. Bu yoksulluğu görmeliyiz. Buna hep birlikte itiraz etmeliyiz. KDV oyunları yapılıyor. Bakan yalanlamıştı. İşte şimdi temel gıda maddelerinin KDV’si 1’ken, bir vergi hilesiyle örneğin ekmeği fırından alırsanız yüzde 1’le alıyorsanız, pastaneden alıyorsanız KDV’sini yüzde 10’a çıkardılar. Ayranı bakkaldan yüzde 1’e, tost büfesinden yüzde 10’la alıyorsunuz. Bunların hepsi KDV oyunlarıdır.
Şimdi yeni bir hazırlık var. Türkiye’de KDV oranı biliyorsunuz yüzde 20… Yüzde 10’luk ve yüzde 1’likler listelerin ilanıyla oluyor. Temel gıda yüzde 1… Pandemide yüzde 18’den 8’e inen, şu anda yüzde 10 olan mobilya, eğitim, sağlık, konaklamadaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10’dan 20’ye çıkarılıyor.
Enflasyon dört ayda maaşları kuşa çevirdi. Emeklinin, asgari ücretlinin enflasyonu körüklediği zannı temelsiz bir hedef saptırmadır. Yılbaşında 17 bin 2 lira olan asgari ücret, şu ana kadar TÜİK verilerine göre, yüzde 18 yıprandı, 3 bin 182 lirası buhar oldu.
Emeklileri unutmuş değiliz. Şimdi onlarla birlikte olma zamanı. CHP olarak, bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü Ankara’daki Büyük Emekli Mitingi’ne davet ediyorum.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
İddianame doğası gereği, savcının basında olmayan imkanları olduğu için, elindeki yetkiler çok fazla olduğu için, iddianame bilinenin hep ilerisindedir. İddianamelerle yeni gerçekler ortaya çıkar. İddianame gerçeğe atılmış adımdır. O adımı hepimiz adına savcılar yapar. Ankara’nın bütün gazetecileri, iddianameyi okuduklarında, iddianamenin kendilerinin gerisinde olduğunu gördüler. İddianamede olması gereken birçok şeyi görmedik. Bu iddianamenin asla kabul edilmemesi gerekmektedir. Bu meseleyi takip edeceğiz.
EĞİTİMDE YENİ MÜFREDAT TARTIŞMASI
Türkiye Yüzyılı Maarif Planı diye bir çalışmanın asla kabul edilemez olduğunu söylemiştim. ’10 yılda hazırladık’ diyorlar, 7 gün süre veriyorlar. ‘Bu süreyi uzatın, yetmez’ dedik. Bütün partiler, kendilerinin temasta olduğu sendiklaları, dernekleri çağırsınlar. Eğitimciler, akademisyenler olmadan, veli dernekleri olamadan, öğrencilerin katılımları alınmadan bu iş olmaz dedik, dinlemediler. Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir dedik. Katılımcı olmalısınız.
Bugüne kadar sesimizi duyuramadık. 7 gün yetmez dedik, çıkmış Milli Eğitim Bakanı ’10 günde görüşlerini bildirsinler’ diyor. Evlatlarımızın, AK Parti’nin, MHP’nin oy verenlerinin de evlatlarının üzüldüğü bu yalan yanlış eğitim sistemine hadi ‘yüzde 50 zam yaptım’ deyip gülüyor.
İSRAİL’İN GAZZE’YE SALDIRILARI
Hamas’ın kabul ettiği ateşkes çağrısına, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’na saldırarak karşılık vermesini kabul edilemez buluyoruz. Çoğu kadın ve çocuk olan 35 bin kişinin katline daha fazla seyirci kalamayız. İsrail’in en kısa sürede ateşkesi kabul etmesi için uluslararası alandaki her baskının, yaptırımın devreye sokulmasını bir kez daha CHP olarak ifade ediyoruz.
“BAHÇELİ İLE GÖRÜŞME GAYET VERİMLİ GEÇTİ”
Seçimden sonra asla şımarmadan, kibre kapılmadan, bulunduğundan başka bir konuma kendini koyup, kimseye yüksekten bakmadan ilerliyoruz. Birinci parti olmanın mesuliyetiyle tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüştük, görüşüyoruz.
Sayın Devlet Bahçeli bizleri kabul ettiler. Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Kendisiyle gayet olumlu ve verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Ev sahipliği için, yaptığı aktarımlar için kendisine teşekkür ediyorum. Görüşmelerden sonra eğer ortak bir açıklama yoksa, görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir.
Toplantıda görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim ancak sayın Bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz, bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabilirim.
“YURT DIŞINDA TÜRKİYE’NİN PARTİSİ OLDUĞUMUZUN ALTINI ÇİZDİM”
Dış politikada, Filistin ve Kıbrıs konusu başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisiyle paylaşma, CHP’nin burada bir anamuhalefet partisi olduğunu ancak yurt dışında Türkiye’nin partisi olduğunu altını çizdim.
Kendisinin de daha önce seçimlerden önce paylaştığı gibi, 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eridiğini, temmuzda zam yapılmamasının yaratacağı sıkıntıyı, temmuz zammının sadece küçük işletmelerin sırtına bırakılmayıp, bu konuda devletin yapması gerekenler konusunda her ikimizin de birer milletvekili genel başkan olarak üzerimize düşenleri hatırladık.
28 Şubat davasının mağdur tutuklularından, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasından duyduğumuz endişeye kadar kendilerine görüşlerimizi ifade ettik. Kendilerinin olumlu katkılarını ve farklı düşündüğü noktaları not aldık.
“ADAY TARTIŞMASINI DOĞRU BULMAM”
Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki yukarıya ivmelenme birilerini CHP’yi yeni tartışmalara sürüklemeye memur kılmış. Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim. Bu genel başkan için de öyledir, yardımcıları için de öyledir. Hazır birinci partiyken, bir seçim yeni geride kalmışken, gelecek seçime daha zaman varken, aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır.
Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin gücünü azaltmaktan başka bir gayreti yoktur.
Dün MYK toplantısında açıkça ifade ettim. Hiçbir arkadaşımın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, istemem.
CHP’nin genel başkanı olarak, kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.